Önder Erdoğan’ın balkon konuşmasında tarihi mesajlar!
Flaş Haber…Cumhurbaşkanı Erdoğan, merakla beklenen balkon konuşmasını Beştepe’de büyük kalabalığa yaptı.
Seçim döneminde yaşanan tüm tartışma ve çekişmeleri bir kenara bırakma çağrısı yapan Erdoğan, şunları söyledi: “Kazanan 85 milyon Türkiye”söz konusu.
Refah kaybının giderilmesi ve deprem bölgesinde çalışmanın en acil konular olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Yaparsak yine yaparız”söz konusu.
Son dakika… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;
Bu millet sevilmez mi, biz severiz, Kandil’dekiler sevmez, onların uzantıları sevmez biz severiz. Şu anki tablo aşıkların tablosu.
SİTE ÖNÜNDEKİ BALKON KONUŞMASINI 320 BİN KİŞİ DİNLEDİ
Resmi sayı 320 bin kişi şu an burada. Yollardan bahsetmiyorum, havaalanından buraya kadar olan yollar çok işlekti.
“Türkiye’NİN YÜZYILINI BİRLİKTE İNŞA ETMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Cumhur İttifakını mahcup etmediniz, Cumhur İttifakını bu yola tek başına koymadınız, biz bu yolda gece gündüz birlikte yürüdük ve yine bu görevi bize verdiniz. İnşallah Türk Yüzyılını hep birlikte inşa etmeye ve yaşatmaya devam edeceğiz.
Aziz milletim… Ekranlarından bizleri izleyen aziz hemşerilerim. Sevgili Ankaralılar…
Sevgili dava dostları ve yol arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla, saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
“İKİNCİ TUR SORUNSUZ BİR ŞEKİLDE TAMAMLANDI”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci varyantı, çok şükür, önemli bir rastgele düşünce olmadan gerçekleştirildi. Seçimin gayri resmi sonuçlarına göre milletimiz 5 yıl daha Cumhurbaşkanlığı görevini bize emanet etti.
Ülkeyi yönetme sorumluluğunu bize layık kılan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde, hangi partiyi veya adayı seçerse seçsin, yurt içinde ve yurt dışında sandık başına giderek demokrasimizin gücünü kanıtlamış her vatandaşımıza teşekkür ediyorum.
Bu süreçte kamu emekçisini, parti temsilcilerini, sandık görevlilerini, gözlemcileri, emniyet mensuplarını ve seçimin en sağlıklı şekilde geçmesi için görev yapan herkesi kutluyorum.
“KAZANAN SADECE BİZ DEĞİLİZ, TÜRKİYE’DİR”
Çok partili siyasi hayatımızın en değerli seçimlerinden birinde milletimiz, Asr-ı Türkiye’den yana kararını vermiştir.
Milletimiz seçimlerin ilk turunda TBMM’deki üyelerinin çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek esasen meclisteki tercihini göstermiştir. Bugün yapılan ikinci seçimle birlikte milletimizin Cumhurbaşkanlığı’ndaki yani yürütmedeki tercihi de pekişti. Milletimizin iradesi olan bu sonuç başımızın üzerinde yeri vardır.
Ama tek kazanan biz değiliz, Türkiye’dir.
Kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir. Demokrasimiz kazanıyor. Hatırlarsanız hep biz kazanınca ülkemizde kimse kaybetmez dedik.
“KİMSEYE KIRMIZI, KIZGIN, KIZGIN DEĞİLİZ”
Yine aynen söyledik, kazandığımız zaman kaybeden sadece ülkemiz ve onların aygıtları hakkındaki kirli senaryoların sahipleri, terör örgütleri ve tefeciler olacaktır.
Şimdi burada tam kelimeyi bir kez daha veriyoruz; Bugün kimse kaybetmedi. 85 milyonun tamamı. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak kimseye küsmez, küsmez, küsmez, küsmez, küsmeyiz. Artık seçim dönemine ilişkin tüm tartışmaları, çekişmeleri bir kenara bırakıp milli hedef ve hayallerimiz etrafında birleşme zamanıdır.
Bu çağrıyı laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz. Türkiye’nin gücünün 85 milyon insanın bir arada olmasından kaynaklandığını biliyoruz.
“YANLIŞ HESAP AÇMALIYIM”
Burada muhasebeci değilim. Ama muhtemelen muhasebecinin hesabında bir sorun var.
2018’de CHP milletvekili sayısı 146 idi. Hesap yapıyoruz. 2023 milletvekili sayısı 169. Gördüğünüz gibi bir artış var. Ancak burada kiralık vekiller var. 40 kiralık proxy. Yüzde 1 oy alan partilere ne yaptıysa 40 kiralık vekil verdi. Numara nereye gitti? 129’a. Hangisi 146’dan 129’a büyüktür? Muhtemelen 129’un daha büyük olduğunu söyleyemezsiniz.
Bu milletvekili sayısını azaltanlarla vedalaşamazsınız herhalde. Şimdi onları Kandil’dekilerle alıp video çekimi diyebilirsiniz ama bu millet bunu yutmuyor. 17 milletvekili düştü.
Ne diyordu? ‘Selo’yu devirmek istiyorsan bana oy vereceksin’ o diyordu. Aziz milletim ne dedi? Çünkü halkım beni iyi tanıyor. Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne sebep olan bu terörist Selo’dur.
Adaletin, hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye’de 51 Kürt kardeşimizin ölümüne sebep olan Selo’yu istediğiniz gibi ortaya çıkaramazsınız. Böyle bir şeyin bizim elimizde olması mümkün değil.
Çünkü bizim hükümetimizde adalet, mülkiyetin temelidir, bu değiştirilemez.
“BUGÜN Türkiye’NİN YÜZYILINI VERMEK GÜNÜDÜR”
Merhum Menderes ‘Milletin sözü yeter’ Yeni bir çağın kapılarını açtığı 1950’den bu yana yaşadığımız onca sıkıntının arkasında Türkiye’nin bu gücünün hep zayıflaması var. Bunun için darbeler yapıldı, bunun için muhtıralar verildi, bunun için koalisyonlar kuruldu, bunun için dağıldılar.
Bu, sahip olduğumuz muazzam ekonomik potansiyelin gerçekleşmesini her zaman engellemiştir. Ülkemizin doğusundaki, güneyindeki, kuzeyindeki, batısındaki güç ve nüfuz alanlarının üzeri hep bunun için örtüldü. Yıllardır üzerimize giyilen ve bize dar gelen kuzguni gömleklere boğanların korkusu, bugün kendisine anlatılan Türkiye Asrının bir gün geleceğidir. Bugün o gün.
Bugün, merhum Menderes’in uğruna canını verdiği demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin en üst düzeye ulaşma günüdür. Merhum Özal’ın son nefesine kadar peşinden koştuğu büyük Türkiye hayalinin başlangıç günüdür. Merhum Erbakan’dan merhum Türkeş’e kadar verilen mücadelelerin hedefe ulaşma günüdür.
21 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserlerin ve milletimize yaptığımız hizmetlerin Türk Asrının haberini verme günüdür. Bunu seninle başardık.
Bugün, hem vatandaşlarımızın hem de geleceğini bizimle gören dost ve kardeşlerimizin zafer ve minnet dualarının Taht’a ulaştığı gündür. Burada sandıklar kapandı ve telefon zincirleri akmaya başladı. Körfez’den İngiltere’ye Rusya’ya hepsi tebriklerini ilettiler ve yarın da bu tebriklerin devam edeceğini görüyoruz.
“BİZE KARŞI BULUNAN İTTİFAKLARI GÖRÜYORSUNUZ, BAŞARISIZ OLDULAR”
Son 10 yılda önüne kurulan tüm tuzaklar, üzerinde oynanan oyunlar, sırtına saplanan hançerler, ayağına takılan tüm takılmalar bugünü engellemek içindir.
Alman, Fransız ve İngiliz dergileri Erdoğan’ı yıkmak için kapaklarını atmadılar mı? Bu kapakları onlar yazmadı mı? Kaybettikleri de buydu.
Aylardır bize karşı kurulan ittifakları gördünüz. Kimin kiminle olduğunu gördün. Terör örgütlerinin sapkın akımlara karşı durduğunu gördünüz. Yine de ne oldu? Neyse ki yapamadılar. İnşallah bir daha yapamazlar. Bu millet, başına gelen her musibette mayasının ne kadar güçlü, basiret ve basiretinin ne kadar güçlü olduğunu defalarca ispatlamıştır.
Bu sebeple Türk milletinin zaafını bulmaya çalışanlar yine kaybeder. Bu son seçimlerde şahit olduklarımız bile milletimizin onurlu duruşunu göstermiştir. Milletimizle aramızdaki gönül köprüsü bu kadar güçlü oldukça, aşamayacağımız emek, çözemeyeceğimiz sorun yoktur.
Şimdi beni böyle bir milletin evladı olarak dünyaya getirdiği için Rabbime şükrediyorum.
“GELECEK DÖNEMİN EN ACİL KONUSU”
Aziz milletim, aziz kardeşlerim, artık seçimler de bittiğine göre, tüm zamanımızı ve gücümüzü çalışmaya, eserler üretmeye ve hizmet etmeye ayıracağız. Yüzyılın felaketi olan 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi restore etmek ve insanlarımızı hayata bağlamak önceliklerimizin başında olmaya devam edecek.
Sadece kalbimizde değil, ellerimizde de her zaman sallanan bölgenin üzerinde olmaya devam edecektir. Enflasyonun neden olduğu fiyat artışları düşüncelerinin ortadan kaldırılması ve refah kaybının ortadan kaldırılması önümüzdeki günlerin en acil konularıdır. Benim başbakanlığım döneminde faizi 4,6’ya, enflasyonu 6,2’ye indirerek bunu ispatlamamış mıydık?
“FAİZ FAİZ 8,5’E DÜŞÜR, ENFLASYON AŞAĞILAYACAK”
Biz bu işi yaşadık, yaptık yaptık ama onlarda böyle bir sıkıntı var mı? Gel onlarla konuş. Yaparsak yine yaparız. Evet, şu anda faiz 8,5’a düşürüldü ve enflasyon düşecek. Bizimle rekabet edemezler. IMF’nin kapısında nöbet tutuyorlar. Davos ile aramıza nasıl başladık biliyor musunuz?
Babacan da o sırada Davos’ta benimleydi. Ve Davos’ta IMF başkanıyla görüşüyoruz. O zaman IMF’ye 23.5 milyar dolar borcumuz var. Lidere dedim ki, ‘Taksitlerinizi alıyor musunuz, Türkiye’nin siyasi kaderine müdahale edemezsiniz. Ben Türkiye’nin başbakanıyım, siz sadece taksitlerinizi alacaksınız. . Son taksiti 2013’te ödedik, ardından IMF ile ilişkimiz bitti.
Ne diyordu bu CHP, sen yine de IMF’den borç para almalısın. Bu senin işin, bizim değil. Bugün 10 yıl oldu. IMF’den borç almadık. O dönemde Merkez Bankası’nın 27.5 milyar dolarlık döviz rezervi vardı. İngiltere’ye gidip 3 milyar dolar getireceklerdi. Sana kuruş kuruş vermezler, tefeci kime para vereceğini çok iyi bilir. Tefeciden para isteyen kişinin akıbeti sandıkta belli oldu.
“YATIRIM VE İSTİHDAM ODAKLI ÜRETİM EKONOMİSİ TASARLIYORUZ”
Artık yolumuza emin adımlarla yürüyoruz. İnanç ve istikrar, bu iki kavram çok değerlidir. Siyasetteki arkadaşlarımla hep bunu konuştum. Güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavram üzerine inşa edeceğiz. Mali yönetim, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.
Sanayide artan üretim gücümüzün ve gücümüzün sağladığı imkanları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifine çevireceğiz.
Vatandaşımıza 1 ay bedava doğalgaz verdik mi? Cumhurbaşkanlığı ikramiyesi olarak vatandaşlarımıza 1 yıl süreyle 25 metreküp doğal gaz verme kararını açıkladık mı?
Şimdi Gabar’da petrol bitti. Yatmadı. İşe yaradı. Daha önce Kemal Bey’in dirsek temasında bulunduğu teröristler oraya beton döktüğü için petrol çıkaramıyorduk. Ama şimdi çıktık. Ancak küresel gelişmelerin bozduğu istikrar yeniden tesis ediliyor.
Güneyimizde güvenlik tehditleri ve teröre karşı mücadeleyi artıracağız. Siyasi ve diplomatik kanalları daha aktif işleteceğiz. Kısacası çok yönlü çalışmalarla onları sınırlarımızdan uzak tutmaya devam edeceğiz. Kemal Bey’in arkadaşları ne diyordu? Güneyimizde terör örgütleriyle birlikte olacağız. Bununla da kalmayıp oradaki petrol kaynaklarını bu teröristlerle paylaşmak için adımlar attılar.
İşte bunlardan biri de Kamışlı’da. Koalisyon güçleriyle ortaklaşa hüküm sürdüler.
“1 MİLYON MÜLTECİNİN GERİ DÖNÜŞÜNÜ SAĞLAYACAĞIZ”
Vatandaşlarımız tarafından talep edilen sığınmacıların gönüllü dönüşlerini bu politikamız kapsamında önemsiyoruz.
Vatandaşlarımızın bu konudaki beklentilerini karşılamak boynumuzun borcudur. Yaklaşık 600 bin kişinin isteyerek Suriye’deki imanlı bölgelere dönmesini sağladık. Katar ile işbirliği yaptık. Yeni iskan projesi ile birkaç yıl içinde 1 milyon kişinin geri dönüşünü sağlayacağız.
Eğitim, sağlık, ulaşım, enerji, sanayi, tarım, turizm ve spor gibi ülkemize asırlık kazanımlar sağladığımız alanlarda çıtayı daha da yukarılara taşıyacak yatırımlarla yolumuza devam edeceğiz. Ülke kurallarına ve gençlerimizin beklentilerine cevap verecek uygulamaları yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
“BU ADIMI ONLARLA ATACAĞIZ”
Dünyanın örnek aldığı altyapımızı ve sigortacılık sistemimizi daha da ileriye taşıyacağız. Şehir hastanelerimizi artıracağız. Kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşım ve elektrik yatırımlarını küresel boyuta taşıyarak Türkiye’nin konumunu daha da güçlendireceğiz. Sayın Putin tebrik konuşmasında Türkiye’nin, yani Trakya’nın bir bölge olmasını tekrarladı. Bu adımı onlarla birlikte atacağız. Trakya merkez olacak.
Başta savunma sanayimiz olmak üzere sektörümüzün marka değerini yükselteceğiz. Tarım ve hayvancılıkta bizi dünya gıda sektörünün en değerli aktörlerinden biri yapan üreticilerin gelirlerini artıran bir sistemi hayata geçireceğiz. Hizmet ve turizmde yakaladığımız ivmeyi devam ettireceğiz. Sosyal yardım ve destek sistemimizi, milletimizin tek bir ferdinin kendini ihmal edilmiş hissetmeyeceği düzeye gelinceye kadar geliştireceğiz.
Kısacası bundan sonraki dönemin her anını Türk Asrına yakışır eser ve hizmetlerle değerlendireceğiz. Yarın İstanbul’un fethi bir çağ açtı ve bir yenisini kapattı.
Yarın İstanbul’umuzda bu fetih kutlanacaktır. Mübarek komutan, mübarek asker. Umarım sizleri de bu ecdadın torunları olarak karşımda görürüm. Seninle gurur duyuyorum. Sana inanıyorum. Sana güveniyorum. İnşallah bu seçimlere açılan kapı olarak gördüğümüz Türk Yüzyılı, böyle bir dönüm noktası olarak tarihe geçer.
Güvenliğinizi koruduğunuz için size en içten şükranlarımı sunarım. Tarifsiz sevginiz, coşkunuz, sadakatiniz ve takdiriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Bu toprakları bize vatan yapmak, vatan olarak yaşatmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. 15 Temmuz gecesi bu gazi mekânının önünde istiklali ve istiklali için gözünü kırpmadan yürüyen şehitlerimizi büyük bir onurla yad ediyorum.
Şehitlerimizin teslim ettiği mübarek sancağın yere düşmeyeceğini gösterdiniz. Tanrı hepinizi korusun. Türk Yüzyılı kutlu olsun. Büyük Türkiye zaferimiz hayırlara vesile olsun.